Katırlı Mahallesi’nde 150 hane ve 200 ortak bulunduğunu ifade eden Bayrak, ürünleri öncelikle kendi ortaklarından, ihtiyaç halinde ise çevre mahallelerdeki güvenilir üreticilerden temin ettiklerini söyledi.
Zeytinlerin güneye bakan yamaçlarda yetiştiğini vurgulayan Bayrak, "İyi bir lezzet ve aroma yakaladık. Bu lezzeti sürdürmemiz gerekiyor. Kuru tarım yapıyoruz, doğanın verdiği suyla üretiyoruz. Genelde şarküteriler alıyor bizden. Ambalajlamayı ve satışı da kendimiz yapıyoruz. İyi bir zeytinin yetiştiği yer kadar, işlenme aşaması yani mutfağı da önemli. Ben kendim ambalajlıyorum ve kendim satıyorum. Dalından sofraya tüm aşamalar kooperatifimizden geçiyor" dedi.
Yılda 5 bin ton üretim, 50 ton ihracat Katırlı’da yılda yaklaşık 5 bin ton zeytin üretildiğini belirten Bayrak, bu ürünlerin neredeyse tamamının kooperatif tarafından işlendiğini söyledi.
Yurt dışından yoğun talep aldıklarını ancak yalnızca İsviçre’ye ihracat yaptıklarını belirten Bayrak, "Yılda 50 ton gönderiyoruz. Almanya, Fransa gibi ülkeler de istiyor ama biz iç piyasayı da ihracatı da dengeli tutmaya çalışıyoruz. Şimdilik İsviçre yeterli" ifadelerini kullandı.
"Almanya’ya evet desek iç piyasaya ürün kalmaz" Almanya’dan gelen taleplere olumlu yanıt vermeleri halinde iç piyasaya ürün kalmayacağını ifade eden Bayrak, "Benim vatandaşım kıymetli. Ürün yetiştirememem, iç piyasa bir tane yiyemez. Bu toprakların eşsiz lezzeti ve aromasını neden yabancılar yesin" dedi.
Zeytinleri doğal yöntemlerle işlediklerini vurgulayan Bayrak, "Aromasının sırrı belki burada gizli. Yabancı madde, kimyasal yok içinde. Koruyucu kullansak bu aromayı alamayız. Zeytin bir yıl sonra ekonomiye kazandırılabiliyor. 8 ay bekliyor, sonra imalata alıyorsunuz, ardından pazara sunuyorsunuz" diye konuştu.