Jeoloji Mühendisleri Odası'ndan TOKİ'ye uyarı!

Kestel'in Seymen Mahallesi'ndeki 204 bin metrekarelik tescil dışı alanı TOKİ'nin konut alanı olarak planlamasına Jeoloji Mühendisleri Odası'ndan deprem itirazı geldi.

Haber Giriş Tarihi: 17.09.2025 15:19
Haber Güncellenme Tarihi: 17.09.2025 15:19
https://www.chthaber.com

Keste'in Seymen Mahallesi sınırları içerisinde bulunan 332, 333, 379, 386, 388, 389, 950, 1289, 1302, 1303, 1304 numaralı parseller ve bir kısım tescil dışı alandan oluşan yaklaşık 20,42 ha (204 bin 200 metrekare) büyüklüğündeki alanın TOKİ tarafından imara açılmasına TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi tepki gösterip TOKİ'ye deprem uyarısı yaptı.

Düzenlenen basın toplantısında konuşan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldız, söz konusu alana dair hazırlanan 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve Değişikliği ile 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı ve Değişikliği tekliflerinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca onaylandığını, bakanlığın bunu 14.08.2025 tarih ve 13279959 sayılı yazısı ile Bursa Valiliğine (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü) bildirdiğini ifade etti.

Planın 27.08.2025 tarihinde Bursa Valiliği (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) ilan panosunda ve internet sitesinde (http://www.csb.gov.tr/iller/bursa) 30 (otuz) gün süre ile askıya çıkarıldığını hatırlatan Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Mehmet Yıldız, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından hazırlatılan plan açıklama raporlarını incelediklerini ve raporun gerçeğe aykırı düzenlendiğini iddia etti.

"Bölgedeki deprem riski düşük değil" Türkiye Diri Fay Haritası'nın imar planı değişikliği yapılan parsellere ilişkin bölümlerinin rapor içerisinde değerlendirilmediğine dikkat çeken Mehmet Yıldız, "Bursa kent merkezini ve ovasını boydan boya kesen KD-GB doğrultulu diri faylara ilişkin herhangi bir çalışma yapılmamış, uluslararası standartlarda paleosismolojik araştırmalar yapılmadığı gibi bu fayların sahaya ilişkin deprem davranış özellikleri de belirlenmemiştir. Raporda, söz konusu bölge 'düşük derece tehlikeli deprem bölgesi sınırları içerisinde kalmaktadır' şeklinde ifade edilmiştir. Sonuç olarak, rapor içerisinde plan değişikliği yapılan alanının Türkiye Diri Fay Haritası'nda yeri, konumu, diri faylarla olan ilişkisine ilişkin tek bir değerlendirme yapılmadığı gibi, bölge üzerinde yapılan bilimsel ve teknik çalışmalarının hiç biri de dikkate alınmamıştır. Maalesef gerçeğe aykırı biçimde bölgenin düşük derece tehlikeli deprem bölgesi içinde kaldığı sehven ya da kasıtlı olarak ifade edimiştir" dedi.

"Gerçeği yansıtmayan raporu düzenleyenler hakkında soruşturma açılmalı" Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi olarak yaptıkları incelemede, plan değişikliği öenrilen parsellerin Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun güney kolu üzerinde yer aldığının görüldüğüne dikkat çeken Yıldız, "Plan açıklama raporunun jeoloji mühendisliği hizmetlerine ilişkin bölümlerinin önemli bir kısmı gerçeği yansıtmıyor. İmar değişikliği teklif edilen alan Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun güney kolu üstüne oturduğu ve zemin birimlerinin önemli bir kısmının sıvılaşmaya yatkın zeminler ile dolgu alanlardan oluştuğu görülmektedir. Yine son 5 yılda Bursa Valiliği, AFAD Başkanlığı, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından bölge için yapılan çalışmalar da, plan açıklama raporları içinde değerlendirilmemiştir. Bölgenin deprem tehlikesinin gizlenmesi ve kamuoyunun yanıltılması amacıyla özellikle verilmediğine ilişkin de kaygılarımız bulunmaktadır. Gerçeği yansıtmayan raporu düzenleyenler hakkında soruşturma açılmasını, toplumun olası bir depremde can ve mal kaybının önlenmesi amacıyla plan değişikliğinin iptal edilmesini, bölgede yer alan faylar üzerinde ayrıntılı ve uluslararası standartlara uygun paleosismolojik araştırmalar ile sahaya özgü deprem davranış analizlerine dayalı imar planına esas jeolojik-jeoteknik ve mikrobölgeleme etüdü ile yapılmadan herhangi bir imar planı düzenlemesi ve yapılaşmaya başlanılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu plan değişikliklerinin yapılması ileride telafisi imkânsız zararlara yol açabilir" diyerek uyarıda bulundu.